Yönetmenliğini ve senaristliğini Matt Brown'ın üstlendiği The Man Who Knew Infinity (2015) filmi 6 Mayıs 2016 günü vizyona giriyor. Senaryosu Robert Kanigel'in kitabından uyarlanan ve Biyografi, Dram türündeki İngiltere yapımı olan film 108 dakika sürüyor.
Filmde, Hintli dahi matematikçi Srinivasa Iyengar Ramanujan'ın kısa süren hayatı anlatılıyor.
Filmin oyuncu kadrosu :Dev Patel (Srinivasa Ramanujan), Jeremy Irons (G.H. Hardy), Toby Jones (Littlewood), Stephen Fry (Sir Francis Spring), Jeremy Northam
(Bertrand Russell), Kevin McNally (Major McMahon), Devika Bhise (Janaki), Enzo Cilenti (Doctor)...
Sonsuzluk Teorisi - The Man Who Knew Infinity (2015) Konusu:
Hindistan Madras'da fakir bir ailenin çocuğu olarak doğup büyümüş, iyi bir eğitim almamış Srinivasa Aiyangar Ramanujan, matematiğe büyük bir ilgi duymaktadır. Çalışmalarını İngiltere'ye, Cambridge Üniversitesi'ne gönderir. Bu çalışmalardan çok etkilenen G.H. Hardy genç dahiyi üniversiteye davet eder. Katı kuralları olan inancı ve aile büyüklerinin karşı çıkmasına rağmen ülkesini ve sevdiği kadını geride bırakarak İngiltere'ye gelen Iyengar, hem hiç alışık olmadığı akademik dünyaya alışmaya, hem de 1. Dünya Savaşı'nı tüm ağırlığıyla hisseden ülkede yabancı düşmanlığıyla mücadele etmeye çalışacaktır. tt0787524
Srinivasa Aiyangar Ramanujan: Hint Matematikçi. D.1887-Ö.1920
Bu filmdeki Tanrı, bir bilgisayarın başında oturuyor ve bir odadan dünyayı yönetiyor!
Yönetmenliğini Jaco Van Dormael'in yaptığı Yeni Ahit (2015) filmi 29 Nisan 2016 günü gösterime giriyor.
Orjinal adı Le tout nouveau testament (2015) olan film Belçika, Fransa ve Lüksemburg ortak yapımı olup tür olarak kesinlikle Fantastik ve Komedi olarak değerlendirilmelidir.
10 yaşındaki Tanrı'nın kızı, evden çamaşır makinesini 'sentetik fiber, 40 derece ısı, sıkma hızı 1200 devir'e ayarlayıp içine girip kaçıyorsa bu film kesinlikle komedidir.
Tanrı'nın önce Belçika'yı yarattığı düşünülürse filmin çekim yeri tabi ki de Brussels, Belgium olacaktır...
Tanrı'nın kızı dedim değil mi az önce? Evet dedim. Yani Hz İsa'nın kız kardeşinden bahsettim. Hiç aklıma gelmemişti bir kız kardeşi olabileceği. Ama işte senaryoyu yazan Thomas Gunzig ve Jaco Van Dormael'in aklına gelmiş bu esprili detay.
Bu Tanrı, kızını dövünce -evet bizzat gördüm kemerini çıkardı ve dövdü- kızı ondan intikam almak için evden kaçıyor. Kaçmadan önce dünyadaki 7 düvele, babasının bilgisayarına girip ölecekleri tarihleri telefon mesajı ile bildiriveriyor. Bu kız çok fena. Kafasına koymuş 6 havari bulup dünyadaki işleri düzeltecek!!!
Yeni Ahit (2015) Benoît Poelvoorde
Tanrı'yı Sevgili Benoît Poelvoorde oynuyor. Yani Tanrı bir erkek! Tanrının kızı EA ise Pili Groyne tarafından oynanmış. Diğer rollerde ise Catherine Deneuve (Martine), François Damiens (François), Yolande Moreau (La femme de Dieu), Laura Verlinden (Aurélie), Serge Larivière (Marc), Didier De Neck (Jean-Claude), Marco Lorenzini (Victor) oynuyorlar.
Modern, absürd çizgisi olan bir film. Hristiyanların inanç sistemi üzerinden Tanrı ile dalga geçildiği hissine kapıldım.
Vakit bulamadığım için filmin sadece ilk yarım saatini izleme şansı bulabildim. Filmin süresinin 113 dakika olduğu düşünülürse kalan 83 dakikasını kendime kaliteli, sessiz, rahatsız edilmeyeceğim bir vakit yarattığımda (Burada kendimle dalga geçiyorum) devamını severek izleyeceğimi de yazarak Yeni Ahit (2015) hakkındaki yazımı sonlandırıyorum...
*Yazarın Notu: Filmde yüksek derecede çıplaklık olan sahneler var, ebeveynlere dikkat diyorum!
İmdb Linki; tt3792960
Yönetmenliğini Alain Gsponer'in üstlendiği Heidi (2015) 15 Nisan 2016 günü sinemalarda sevenleriyle buluşacak. Petra Biondina Volpe'nin senaryosunu yazdığı film, yazar Johanna Spyri'nin
romanından sinemaya uyarlandı. Aile türünde olan Heidi (2015) Almanya, İsviçre yapımı ve 106 dakika sürüyor.
Filmin oyuncuları ve rol dağılımı şu şekilde gerçekleşmiş: Anuk Steffen (Heidi), Bruno Ganz (Alpöhi), Isabelle Ottmann (Clara), Quirin Agrippi (Peter), Katharina Schüttler (Bayan Rottenmeier), Hannelore Hoger (Sesemann), Maxim Mehmet(Bay Sesemann)...
Heidi (2015) filminde büyükbaba rolünde Bruno Ganz'ı izleyeceğiz. Oyuncu bu rolü ile Swiss Film ödülü için En İyi Aktör olarak aday gösterildi. Ayrıca filmin müziklerini yapan Niki Reiser'de aday gösterilmeye hak kazananlar arasındaydı.
Heidi (2015) Afiş
Heidi (2015) Filminin Konusu:
Heidi, İsviçre Alplerinde yaşayan büyükbabasının yanına teyzesi tarafından bırakıldığından beri güzel bir çocukluk yaşamaktadır. Peter köyün keçilerini güden küçük yaşta bir çobandır. Heidi ile arkadaş olmuşlar ve dağlarda birlikte eğlenceli vakit geçirmektedirler.
Heidi bir gün Frankfurt’a Sesemann ailesinin yanına gönderilir. Orada en çok sevdiği şey yumuşak şehir ekmekleridir! Ailenin tekerlekli sandalyeye bağımlı yaşayan kızı Clara ile arkadaş olurlar. Farklı yaşamlar ve acılar tatmış bu iki kız çocuğu kısa zamanda birbirlerini çok severler. Ancak Heidi; dağları, Peter'i ve büyükbabasını çok özlemektedir. tt3700392
Yönetmenliğini ve senaristliğini Veronika Franz ve Severin Fiala'nın üstlendiği Avusturya yapımı olan Ölümcül Oyun - Goodnight Mommy (2014) filmi 8 Nisan 2016 günü vizyona girecek. Gerilim, Dram, Korku, Gizem türünde olan ve 99 dakika süren filmin görüntü yönetmenliğini ise Martin Gschlacht üstlendi. Müziklerinde Olga Neuwirth'ün imzası bulunan ve Orjinal adı "Ich seh, Ich seh (2014)" olan film, 7 Nisan 2016 günü başlayan 35. İstanbul Film Festivali bünyesinde gösterilen filmlere yakışır kalitede olacak.
Ölümcül Oyun - Goodnight Mommy (2014) Oyuncu Kadrosu:
Susanne Wuest (Mutter), Lukas Schwarz (Lukas), Elias Schwarz (Elias), Hans Escher (Rahip), Elfriede Schatz (Kızılhaç Elemanı), Karl Purker (Kızılhaç Elemanı), Georg Deliovsky, Christian Steindl, Christian Schatz, Erwin Schmalzbauer.
Ölümcül Oyun - Goodnight Mommy (2014) Filminin Konusu:
Kırsal'da yaşayan ikiz kardeşler Elias ve Lukas annelerinin hastaneden dönmesini beklemektedir. Kafası ve yüzü sargılı olarak gelen annelerini o halde görmek çocukları sarsar. Ancak yaşamlarına devam ederler. İkizler gün geçtikçe annelerinin garip davrandığını aslında başka biri olduğunu düşünmeye başlarlar. Ama öncelikle bundan emin olmaları gerekmektedir.
İmdb Puanı : 6.7 İmdb Linki: tt3086442
Susanne Wuest, Ölümcül Oyun - Goodnight Mommy (2014)
Ölümcül Oyun - Goodnight Mommy - Ich seh, Ich seh (2014) Filmi Yorumum:
Filmle ilgili aklıma gelen ilk tanımlama rahatsız edici olduğu şeklinde. Kenarında göl olan modern bir evde geçen hikayede oradan oraya koşturup duran ikizleri, sonra sargılar içinde eve dönen anneyi görüyoruz. Anne çocuklarıyla oyun oynuyor, içecek hazırlıyor ve bunları yaparken hep Elias'a torpil geçiyor. Çok kısa bir süre sonra ikizler, ortalıkta şişmiş suratına sardığı sargı bezleriyle mumya gibi dolaşan annelerinin her davranışını garipsemeye başlıyorlar...
Lukas Schwarz, Elias Schwarz, Ich seh, Ich seh (2014)
Rahatsız edici tanımlamasını biraz açmak gerekirse, Ich seh, Ich seh filmi, mekan olarak (%90 diyelim) modern dizayn edilmiş bir evde geçiyor. Soğuk bir ev olarak nitelenebilir. Film boyunca evin içinde olsun, göl ya da orman olsun hep görüntülerde kapalı, karanlık hava/tonlama tercih edilmiş. Çevrede başka yaşayan insan yok, varsa da çok az görüyoruz onları. A birde siyah bir böcek türü var arada bir görünen! Filmin başında tanıştırılıyoruz onunla. Ama bunlardan ziyade izleyini rahatsız eden; çoçukların gülmeyişleri, neşeden yoksun oluşları ve annenin hep bir yalnızlık içinde ortalarda dolaşması var.
Filmin ilk saatinde gizem hakim duygu olurken, sonrasında özellikle bir noktadan sonra gerilim ve korku hakim olmaya başlıyor. Buralarını hiç anlatmayayım!
Lukas/Elias Schwarz, Ich seh, Ich seh (2014)
Son söz:
Ich seh, Ich seh (2014) filminin yönetmenleri ve oyuncuları izleyicinin zihnini çok yormadan yukarıda bahsettiğim duyguları yaşatmasını biliyorlar. Bu tür filmlerden hoşlanıyorsanız kaçırmayın tavsiyesinde bulunabilirim. Ufak bir uyarım olacak çocuklara izletmeyin bu filmi. Kazara dahi olsa görmesinler!
Yönetmenliğini Gavin Hood'un yaptığı, senaryosunu Guy Hibbert yazdığı Ölüm Emri - Eye in the Sky (2015) 8 Nisan 2016 günü
sinemalarda gösterilecek. İngiltere yapımı olan ve Dram, Savaş, Gerilim türündeki film 102 dakika sürüyor. Çekimleri Güney
Afrika'da yapılan filmin oyuncu kadrosundaki isimler ise şöyle:
Helen Mirren (Colonel Katherine Powell),
Aaron Paul (Steve Watts),
Faisa Hassan (Fatima Mo'Allim),
Aisha Takow (Alia Mo'Allim),
Armaan Haggio (Musa Mo'Allim),
Bob Chappell (Simon Powell),
Alex Gallafent (Reporter), Barkhad Abdi (Jama Farah),
Babou Ceesay (Sergeant Mushtaq Saddiq),
Carl Beukes (Sergeant Mike Gleeson), Gavin Hood (Ed Walsh).
Ölüm Emri - Eye in the Sky filmi afişi
Gavin Hood, Yönettiği Sinema Filmleri:
Yönetmen Gavin Hood filmlerinde Güney Afrika izleri taşıması nedeniyle oldukça dikkatimi çekmişti. Hakkında bilgi edindikçe
aslında bunun doğal olduğunu gördüm. Çünkü kendisi Johannesburg, Güney Afrika'da doğmuş.
- Uzay Oyunları - Ender's Game / 2013 / Aksiyon / 6.7
- X-Men Başlangıç: Wolverine / 2009 / Aksiyon / 6.7
- Yargısız İnfaz-Rendition /2007 / Dram / 6.8
- Tsotsi / 2005 / Suç, Dram / 7.3 Güney Afrika filmi, En İyi Yabancı Dilde Film Oscar'ı kazanmış.
Aaron Paul
Ölüm Emri - Eye in the Sky (2015) Filminin Konusu:
Londra merkezli ordu istihbarat komutanı albay Katherine Powell, bir grup tehlikeli teroristi Nairobi, Kenya'daki toplandıkları
güvenli evden kaçırabilmek için çok gizli bir operasyona uzaktan komuta etmektedir. Katherine Powell, yapılan istihbaratla teroristlerin o evde canlı bombalarla bir intihar
saldırısı planladıklarını anlar. O dakikadan itibaren görev, "ele geçirme" değil "öldürme" operasyonuna dönüşür. Nevada'daki merkezden Amerikan
insansız hava aracını kontrol eden pilot Stewe Watts, güvenli evin bahçesinde küçük bir kız çocuğunun oynadığını görünce eve bomba gönderemez ve aracı havada seyir
ettirmeye devam eder. Saniyeler hızla akarken, sivillerin 'zayi' olmasıyla ilgili zor karar, politikacıların ve avukatların
ellerine kalır.
İmdb Puanı: 7.8 İmdb Linki: tt2057392
Yönetmenliğini Dexter Fletcher'in üstlendiği Biyografi, Komedi, Dram, Spor türlerindeki Kartal Eddie 2016 filmi 1 Nisan 2015 günü vizyona girecek. Senaryosunu Simon Kelton ve Sean Macaulay'ın yazdığı İngiltere, Amerika, Almanya ortak yapımı olan film 106 dakika sürüyor. Filmin müziklerinde Matthew Margeson'un imzası bulunuyor.
Kartal Eddie - Eddie the Eagle (2016) Oyuncu Kadrosu:
Taron Egerton (Eddie Edwards), Hugh Jackman (Bronson Peary), Jo Hartley (Janette), Keith Allen (Terry), Dickon Tolson (UK Doctor), Mark Benton (Richmond the BOA Official), Tim McInnerny (Dustin Target), Edvin Endre (Matti Nykänen), Mads Sjøgård Pettersen (Erik Moberg) Marc Benjamin (Lars Holbin), Iris Berben (Petra), Rune Temte (Bjørn the Norwegian Coach), Carlton Bunce (Old Jumper)
Kartal Eddie - Eddie the Eagle (2016)
Eddie the Eagle (2016) filminde, İngiliz kayak atlamacı Eddie Edwards'ın ilham verici azmi ve başarısı anlatılıyor. Eddie, çocukluğundan beri sporla uğraşmayı seven ama etrafınca bu gayretleri takdir edilmeyen birisidir. Yaz olimpiyatları için yaptığı çalışmalar meyve vermeyince şansını kış olimpiyatlarında denemek ister. Ancak atletik yapıda olmaması nedeniyle hep zorluklarla karşılaşır. Filmde, zorluklardan yılmayan bu sporcunun kayakla atlama dalını seçtikten sonra ‘asla ölüm deme’ yaklaşımı vurgulanmakta, aynı zamanda mücadeleci ruhu dışarıya yansıtılmaya çalışılmaktadır. tt1083452
Taron Egerton ve Hugh Jackman
Hugh Jackman, Wolverine karakteri ile tanınmış bir Avustralyalı bir aktör. Filmde Kartal Eddie'nin, zamanında asi bir sporcu olan çalıştırıcısını canlandırıyor.
HATIRALARIN MASUMİYETİ 2015 - INNOCENCE of MEMORİES
Yönetmenliğini Grant Gee'nin üstlendiği Hatıraların Masumiyeti 2015 - Innocence of Memories (2015) filmi 25 Mart 2016 günü izleyici ile buluşuyor. İngiltere yapımı olan ve 97 dakika süren Belgesel türündeki film, Nobel Edebiyat Ödüllü yazarımız Orhan Pamuk'un 'Masumiyet Müzesi' adını taşıyan romanından senaryolaştırıldı. Aynı zamanda filmin senaristi olan yönetmen Grant Gee, Orhan Pamuk'tan metin katkısı da almış.
Filmin oyuncu kadrosunda Pandora Colin (Ayla) ve Mehmet Ergen (Kemal) bulunuyor.
Hatıraların Masumiyeti 2015 Filminin Konusu:
Roman kahramanlarının 70’li yıllarda yaşadığı trajik aşkın ve bu aşka tanıklık eden eşyaların hikâyesinin anlatıldığı filmde hayallerden kurulu bir müze karşımıza çıkıyor. Filmin konusu, başka bir deyişle; Masumiyet Müzesi, Orhan Pamuk ve İstanbul'un duygulu şiirsel buluşması olarak anlatılabilir. İmdb Puanı: 7,6 İmdb Linki: tt4653370
Orhan Pamuk Grant Gee
Masumiyet Müzesi Kitabı Hakkında:
Masumiyet Müzesi, Nobel ödüllü Türk yazar Orhan Pamuk'un 29 Ağustos 2008 tarihinde İletişim Yayınları tarafından piyasaya sunulan ve kızı Rüya'ya ithaf ettiği aşk romanıdır.
Günlük hayat, resim, arkadaşlık, cinsellik, yalnızlık, mutluluk, gazeteler ve televizyon, aile gibi konuları barındıran roman, Pamuk'un on yıllık çalışması sonucu oluşturuldu. Roman, Türkiye'de piyasaya çıktıktan sonraki ilk üç günde en çok satanlar listesinde birinci sıraya yerleşti.
1975 yılı ile başlayan kitapta, tekstil zengini Basmacı ailesinin okumuş 30 yaşındaki oğulları Kemal ile uzak akrabaları, yoksul Keskin ailesinin 18 yaşındaki güzel kızı, tezgahtarlık yapan Füsun arasındaki aşk anlatılmaktadır.
Ayrıca kitaptan esinlenerek bir müze oluşturuldu ve bu müze, 28 Nisan 2012'de açıldı. Orhan Pamuk'un küratörlüğünü yaptığı ve aynı zamanda İstanbul'un ilk şehir müzesi olma özelliğini taşıyan müze, Çukurcuma'da yer alan 1897 yapımı üç katlı tarihi binadan oluşmaktadır. Alıntının Kaynağı : https://tr.wikipedia.org/wiki/Masumiyet_M%C3%BCzesi
Yönetmenliğini
Catherine Hardwicke'in üstlendiği, senaryosunu Morwenna Banks'ın yazdığı İngiltere
yapımı Seni Şimdiden Özledim (2015) filmi 18 Mart 2016 günü izleyicisi
ile buluşuyor. Müzikleri Harry Gregson-Williams imzalı olan Komedi, Dram, Romantik türlerindeki film 112 dakika
sürüyor.
Oyuncu kadrosunda
ise Drew Barrymore (Jess), Toni Collette (Milly), Dominic Cooper (Kit), Paddy
Considine (Jago), Tyson Ritter (Ace), Mem Ferda (Ahmed), Noah Huntley (Company
executive), Jacqueline Bisset (Miranda), Janice Acquah (Nisha), Charlotte Ubben
(Cheryl) rol alıyorlar.
Seni Şimdiden
Özledim - Miss You Already (2015) Filminin Konusu:
Jess, Amerika'dan
İngiltere'ye geldiğinde daha çocuk yaştayken Milly ile tanışmış ve
arkadaşlıkları yıllarca devam etmiştir. Biraz
çılgın olan Milly hamile kalınca rockçı sevgilisi Kit ile evlenir. Milly
sonrasında ikinci çocuğunu yapmış, mutlu bir aileye ve iyi bir işe sahiptir.
Jess ise şehir planlamacısıdır ve sevgilisi Jago ile birlikte mutlu bir hayat
sürmektedir.
Milly geciktirdiği
doktor kontrolünde, doktordan öğrendikleri ile önünde çok zorlu bir sürecin
olduğunu görür. Jess bir yandan ona destek olmakta bir yandan da çocuk sahibi
olmak için tedavi görmektedir.
Film Hakkında Yorumum:
30'lu yaşlarda iki
kadını merkezine alan film özellikle kadın izleyicilerin ilgisini çekecek bir
arkadaşlık filmi. Çağın hastalığına
hayatının en güzel çağında yakalanan iki çocuklu bir kadının, yaşadığı ruhsal
aynı zamanda bedensel acılarını, perdeye taşıyan yönetmen, hasta yakınlarının
yaşadıklarını da izleyiciye yansıtmayı ihmal etmemiş.
Filmin türüne ‘Komedi’
türünün eklenmesini biraz garipsedim. ‘Seni Şimdiden Özledim 2015’ filmi çok
enerjik başlayıp bir süre öyle devam ediyor. Milly zaman zaman güçlü görünmek
adına espriler yapıyor ama bu filmin komedi olduğu anlamına gelmiyor. Gülmek
isteyenler için bu filmi seçmek yanlış yola sapmak anlamına gelir kanısındayım.
Son olarak filmde
Milly karakterini canlandıran Toni Collette’in hal tavır ve gidişat olarak
gözüme iyi göründüğünü söyleyeyim. İzlemeyi düşünenlere iyi seyirler diliyorum.
Fernando León de
Aranoa'nın yönetmenliğini üstlendiği İspanya yapımı olan Dram türündeki film,
18 Mart 2016 günü sinemaseverlerle buluşacak. Mükemmel Bir Gün - A Perfect Day
2015 filminin senaryosunu, Paula Farias’ın 'Dejarse Llover' isimli romanından uyarlayanlar ise Fernando
León de Aranoa ve Diego Farías. 106 dakika süren filmde İngilizce, Sırpça,
Boşnakça, İspanyolca ve Fransızca konuşuluyor. Filmin çekim yeri; Granada, Andalucia, İspanya. Orjinal müzikler ise Armau Bataller'a ait.
Filmin Oyuncuları
ve Üstlendikleri Roller:
Benicio Del Toro (Mambrú), Tim Robbins (B), Mélanie
Thierry (Sophie), Olga Kurylenko (Katya), Fedja Stukan (Damir), Eldar Residovic
(Nikola), Nenad Vukelic (Nikola's grandfather), Sergi López (Goyo), Frank Feys (UN Official)
Mükemmel Bir Gün -
A Perfect Day (2015) Filminin Konusu:
Savaşın hâkim
olduğu Kosova'da BM ile birlikte çalışan bir grup sivil toplum örgütü çalışanı, su
kuyusunda bulunan bir cesedi çıkarmak için görevlendirilir. Porto Rico'lu Mambrú, su kuyusuna ilk ulaşandır. Şişmiş cesedi tam yüzeye çıkarmak üzereyken halat kopar. Yardıma gelen 2. araçtakiler ise yolda bulunan ölü bir inek yüzünden heyecanlı
dakikalar yaşar.
Fransız Sophie, çömez bir örgüt elemanı, B ise konuşkan bir
ekip üyesidir. Damir, yerel halkla iletişimi sağlamakla görevli bir tercüman,
sonradan aralarına katılan Nikola ise sürprizlerle dolu bir çocuktur. Çevredeki 3
kuyunun 2'si mayın, sonuncusu ise ceset yüzünden kullanılamaz hale gelmiştir. Su ve sanitasyon konusunda sınır ötesi yardım amacıyla orada olan ekip çözüm için bir an önce yeni bir halat bulmak zorundadır.
Tim Robbins
Mükemmel Bir Gün - A Perfect Day (2015) - Kısa
Bir Yorum:
Bilindiği gibi
Yugoslavya'nın dağılmasından sonra Avrupa'nın o coğrafyası yeniden
şekillendi. Yönetmen Leon, Balkanlardaki
savaşı çatışma kısmına girmeden, biraz BM hakkında ve çoğunlukla yardım ekibinin işleyişinin 1 gününü anlatmış. Anlatılan dönem ise Boutros Boutros Ghali'nin BM Genel Sekreteri olduğu 90'lı yıllara rastlıyor. Filmde bir diyalogda yer alan, o yıllarda adını çok duyduğumuz Gali'nin 1 ay önce 93 yaşında hayata veda ettiğini de buradan paylaşmak istiyorum.
Rauf Denktaş, Butros Gali ve George Vasiliu
Filmin kadrosunun
oluşma aşamasında ulus çeşitliliği dikkat çekiyor. Yönetmen Fernando Leon
İsyanyol, oyuncular ise Porto Riko, Ukrayna, ABD, Fransa, Sırp, Boşnak
kimlikleriyle filme dâhil oluyorlar. Oradaki savaşın milliyet ve din
farklılıkları nedeniyle körüklendiğini düşünürsek (saf millet oluşturma
takıntısı) yardıma gelenlerin kimliklerindeki çeşitlilik kanımca bir ironidir.
5 oyuncu da farklı ülkelerden filme dahil olmuş
Film kadrosu
isimlere göz atıldığında izleme isteği uyandırıyor. Başrolde oynayan Benice Del
Toro 2001 yapımı ‘Traffic’ filmiyle Oscar Ödülü kazanmış, ‘21 Gram’ filminde
başarılı bir oyunculuk sergilemişti.
***
*Filmi izlemek isteyenlerin bu satırdan sonrasını okumamalarını tavsiye ediyorum.*
Mükemmel Bir Gün 2015
filmi, olayların tuhaf bir şekilde ilerleyişi ile izleyiciye farklı duygular yaşatıyor. Yoldaki ölü bir ineğin üzerinden araba ile
geçerken Sophie'nin çığlıklarını duyuyorsunuz. Sophie'ye çığlık attıran ölü bir
hayvana ikinci kez eziyet çektirme konusunda hassas olması değil! İneğin içinde mayın olması ihtimali var ve o geçiş sırasında havaya
uçabilirsiniz. Soluk aldığınız her an, attığınız her adım o coğrafyada aklınıza mayın ihtimalini getirmelidir...
Bir de halat arama
mevzusu var ki evlere şenlik. Oralarda fellik fellik halat arıyorlar ama
bulamıyorlar. Halat sorununu son anda ezmemeyi başardıkları ve yanlarına
aldıkları Nikola adlı çocuk çözüyor. Filmin duygusal yüzü olan Sophie'yi
ağlatan çözüm sürecinin mutlaka izlenmesinden yanayım.
Birleşmiş Milletler
barış gücüyle ilgili birçok film yapılmış ve yararlı olup olamadıkları zaman zaman sorgulanmıştır. A Perfect Day (2015) filminde bahsettiğim bu noktaya parmak
basılmış. Ayrıca yardım kuruluşlarının halka ne kadar yardım edebildikleri de
sorgulanmış, hatta filmde bu sorgulama açıkça Katya rolündeki Olga Kurylenko tarafından
yapılmıştır.
Son Söz: Trajikomik, temposu düşmeyen, oyuncuları filmin içinde hemen benimsediğiniz, mayınlı, halatlı, inekli ve seviyeli bir yapım olmuş A Perfect Day (2015). İmdb Puanı:
6.9 İmdb Linki: tt3577624
İspanya yapımı
olan ve yönetmenliğini Hèctor Hernández Vicens'in üstlendiği Ölüm
ve Ötesi - El cadáver de Anna Fritz (2015) filminin senaryosunu Isaac
P. Creus, Isaac P. Creus ve Hèctor Hernández Vicens birlikte yazdılar.
Dram,
Gerilim türünde olan ve 76 dakika süren filmin oyuncu kadrosunda Alba Ribas, Cristian
Valencia, Bernat Saumell ve Albert Carbó bulunuyor. Görüntü yönetmenliğini Ricard Canyellas'ın yaptığı filmin müziklerinde ise Tolo Prats'ın imzası var.
Ölüm ve Ötesi - El
cadáver de Anna Fritz (2015) Filminin Konusu:
Tanınmış bir
oyuncu olan Anna Fritz (Alba Ribas), beklenmedik bir şekilde gözlerini
yummuştur. Cesedinin bulunduğu hastanede görevli olan Pau, cesedin fotoğrafını
görüntüleyip yakın arkadaşın İvan'a gönderir. İvan ve arkadaşı morga girmek isterler. Anna’nın hala yok olmamış
güzelliğinden etkilenen gençler ilkel içgüdülerine uymak isterken gerilim adım
adım onları ele geçirecektir.
İmdb Puanı: 5.8 İmdb Linki: tt4441280
.
Dağıtımcısı Özen Film olan 'Ölüm ve Ötesi 2015' uzun zamandır gösterim listesine alınıyor fakat yayınlanmıyordu. Yazarın Notu: Akşam üzeri sinemalar filmi oynatıyorlar mı diye özellikle İstanbul'daki sinemaları taradım. Gördüğüm kadarıyla film bu hafta da gösterilmedi. Filmin postunu silmiyorum. O kadar çok yayınlayıp sildim ki bu kez bırakıyorum. İleride gerekirse güncelleyeceğim. Yazarın 2. Notu: Film 18 Mart 2016 günü gösterilmeye başlandı.
Yönetmenliğini
Laszlo Nemes’in yaptığı Saul’un Oğlu 2015 filminin senaryosunu Laszlo Nemes
ve Clara Royer birlikte yazdılar. Dram,
Tarihi ve Gerilim türlerindeki Macaristan yapımı filmin süresi 107 dakika sürüyor.
Filmin başlıca rollerini Géza Röhring (Saul), 'Kecske' Molnár Levente
(Abraham), Urs Rechn (Oberkapo Biederman), Todd Charmont (Bearded man), Jerzy
Walczak (Rabbi), Sandor Zsoter (Doktor) üstleniyor.
Orijinal adı Saul
fia 2015 olan film, bu yıl En İyi Yabancı Film Oscar’ın da Mustang filminin
diğer dört rakibinden biri. Mustang
(2015) filmi, yönetmeni olan Deniz Gamze Ergüven’in ilk filmi olma
özelliği taşıyordu. Saul’un Oğlu 2015 filmi de Laszlo Nemes’in ilk filmi olması
ile dikkat çekiyor. Oscar adayları ile ilgili yazımı linke tıklayarak
okuyabilirsiniz. (Mustang, 88. Oscar ödülü adayları arasında
http://goo.gl/Wiquro ) Film aynı zamanda Altın Küre, Cannes ve diğer
festivallerden bir çok ödüle layık görülmüş bir film.
Saul’un Oğlu - Son
of Saul (2015) Filminin Konusu:
2. Dünya
Savaşı’nın yaşandığı yıllarda Saul, Auschwitz toplama kampında tutsaktır.
Naziler tarafından verilen görevi yerine getirmek üzere Sonderkommando’lara
seçilmiştir. Kampa gelen Yahudilere gaz odalarına kadar eşlik edip, sonrasında
temizlik yapmaktadır. Gaz odasında Macar olduğundan şüphelendiği bir çocuğun
başına gelenlerden sonra Saul ,onu toprağa vermek için sıra dışı davranacak,
çocuğun yakılmaması için arkadaşlarını tehlikeye atacaktır.
Saul’un Oğlu
filmi, izlediğim fragman ve tanıtımlardan gördüğüm kadarıyla Saul merkezli çekilmiş.
Kendisi de Yahudi olan Saul’un böyle bir görevi nasıl yaptığına yakından tanık
olmamızı sağlayan yönetmen, diğer izlediğim toplama kampı filmlerinden farklı
bir açı sunuyor.
İmdb puanı:
7,9 İmdb Nosu: tt3808342
***
9 Şubat 2016 günü Saul'un Oğlu 2015 filmi ile birlikte vizyona girecek filmlerlistesindeki diğer 3 film ise şöyle:
25 Aralık 2015 günü The Lobster (2015) filmi sinemalarda gösterilmeye başlandı. İzleme şansı bulduğum filmi, Yunanlı yönetmen Yorgos (Giorgos) Lanthimos yönetti. Filmin senaryosunu ise daha önce yönetmenle çalışmış olan Efthimis Filippou ve Yorgos Lanthimos birlikte yazdı. Yunanistan, İrlanda, Hollanda, İngiltere, Fransa ve ABD'nin ortak yapımı olan The Lobster (2015) filminde yönetmen, başrol tercihini Amerikalı oyuncu Colin Farrell'dan yana kullandı. Başroldeki Colin Farrell, filmi en başından alıp sonuna kadar götüren tek oyuncu olarak göze çarpıyor. Aynı zamanda filmdeki kişiliği ile izleyeni şaşırtıp duruyor. Rachel Weisz yine aynı
şekilde filmin en başından sonuna kadar var. Fakat bedenen filmin yarısında tanışıyoruz onunla. Bu filmi izledikten sonra Weisz’i unutacağımı düşünmüyorum. Filmin diğer önemli rollerinde ise Jessica Barden, Olivia Colman, Ashley Jensen, Ariane Labed, Angeliki Papoulia, John C. Reilly, Michael Smiley, Ben Whishaw ve Lea Seydoux yer alıyorlar.
İlk Dakikada Şok!
Yönetmen, filmin daha ilk saniyelerinde izleyiciyle paylaştığı sahnede, garip, merak uyandırıcı aynı zamanda şiddet içeren bir 'merhaba' diyor. Sahne şöyle: Kırsalda
arabasıyla yolculuk yapan kadın arabasını durdurur ve iner. Yol kıyısında otlamakta olan iki eşekten birini silahını doğrultarak vurup öldürür. Sonra çekip gider... Kadının eşeği öldürmesi izleyende ilk anda bir şok etkisi yaratıyor. Fakat bu olay izleyiciyi film boyunca, absürd aynı zamanda şiddet içeren sahnelere hazırlıyor ve kısaca “kara” yım diyor. Filmin genel konusunu okurken bu noktayı hep akılda tutmalısınız, diyerek filmin konusuna geçiyorum. Ancak ilk paragraftan sonrası,
filmi izleyecekler için 'süpriz bozan açıklama' içermektedir.
The Lobster (2015) Konusu:
Bilim-Kurgu, Komedi, Romantik, Gerilim türündeki filmde, eşinin terk ettiği David (Colin Farrell) görevliler tarafından şehir dışında bir otele yerleştirilir. Yönetimin amaçladığı, insanların asla yalnız yaşamamasıdır. Eşini kaybeden, ilişkisi olmayan insanlar hemen tespit edilip otele yerleştirilir ve onlardan oteldeki diğer yalnızlar arasından kendilerine bir eş seçmeleri istenir. Süre olarak 45 günleri vardır. Bu süre içinde kendilerine uygun eşi bulamadıklarında ise tehlikelerle dolu bir ormana sürgün edilirler.
Filmin konusu normal gibi görünmesine rağmen öyle değil, nedeni ise otel yönetiminin bu 45 gün içinde otellerinde kalan yalnız insanlara davranış şekli. Bir takım yasaklar var ve müşterilerin kurallara uymaları bekleniyor. Tavsiye edilense kendilerine benzer bir eş seçmeleri. Yani kişinin tavşan dişleri varsa seçeceği kadınında tavşan dişli olması tavsiye ediliyor. (Tavşan diş olayını ben örnek verdim, bu filmde yer almıyor) Kurallar var demiştim. Otelde kalanların ellerine içinde bayıltıcı olan silah tutuşturup, ormana yalnız insan avına gönderiyorlar. Yani kendilerinden önce otelde kalan ve süre sonunda eş bulamayıp ormana salınanlar, otelin yeni konuklarına av oluyorlar.
Av olduktan sonrada öldürülüp kendi istedikleri bir hayvana dönüştürülüyorlar. Köpek, kurt, Istakoz, papağan... Artık ölecek olan kişi neyi seçmişse. İnsanın hayvana dönüştürülebilmesi kısmı bence filmdeki Bilim-Kurgu kategorisine uyan tek kısım. Tabi bu dönüştürülme işlemi filmde açıkça gösterilmiyor, sadece detaylı olarak anlatılıyor. David eş bulmayı beceremeyip tam süresi dolmak üzere iken otelden kaçmak zorunda kalıyor ve ormana sığınıyor.
Orada yaşayan yalnızların arasına kabul ediliyor. Ancak absürd ve şiddet dolu kuralların bu yeni grupta da yer aldığını görüp -rahat nefes almak yok bize- David'e ne olacak diye düşünmeye başlıyoruz. İster şehir hayatı isterse orman hayatı olsun her ikisinde de yaşam hakkının ağır kurallarla çevrili olduğunu görüyoruz.
The Lobster (2015)filminin her dakika size bir ilginçlik yaşattığını söylemeliyim. İlk başlarda tuhaf bulup elinizde olmadan gülümsediğiniz sahneler var. Fakat sonra 'dingin' bir şekilde sunulan acımasızlığı görüp gülümsemekten vazgeçiyorsunuz. Colin Farrell bu filmde hiç gülmüyor. Gülen insan sayısı çok az zaten. Baskıcı yönetim ve ölüm korkusu altında başka ne yapılabilir diyerek doğal karşılıyorsunuz bu durumu.
Yorumu okunduğunda karamsar gibi görünen ama aslında öyle olmayan, izlemesi hayli ilginç ve keyifli olan film için iki soru soralım kendimize:
Peki, filmde umut var mı? Evet, korkunun içine gizlenmiş bir umut kırıntısı var gibi. Peki, aşk var mı? Evet, yönetmen, nasıl var olduğuna şaşırdığınız bir aşkı da filmin ikinci ana bölümünün içine hiç acele etmeden kotararak izleyene sunmayı başarıyor.
*Yazıyı yayınladıktan sonra bir ek yapma gereği duydum. Filmin sonunda bir şarkı yayınlanmıştı çok sevmiştim ancak yazıyı hazırlarken bulamamıştım. Şarkı Sophia Loren ve Tonis Maroudas'ın birlikte seslendirdikleri "Ti Ein Afto Pou To Lene Agapi", ilk sözleri ise "seni seviyorum" diye başlıyor... Şarkıyı The Lobster inceleme yazısını yazmamda oldukça etkili olan sevgili Dağınık Anne'ye hediye ediyorum.