29 Ocak 2016 vizyona giren filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
29 Ocak 2016 vizyona giren filmler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Şubat 2016 Salı

Spotlight (2015)

SPOTLİGHT (2015)

Yönetmenliğini Thomas McCarthy'in üstlendiği 2015 ABD yapımı Spotlight (2015) filmi yine Thomas McCarthy ve Josh Singer tarafından kaleme alındı. Dram, Gerilim türündeki 128 dakika süren film, zengin bir oyuncu kadrosuna sahip. Michael Keaton, Mark Ruffalo, Rachel McAdams, Liev Schreiber, John Slattery, Brian d'Arcy James, Stanley Tucci isimli oyuncular çekirdek kadroyu oluşturuyorlar. 29 Ocak 2016 günü vizyona giren film Türkiye genelinde çok az sinemada oynuyor.


Thomas McCarthy Hakkında

Filmin yönetmenliğini yapan Thomas McCarthy 49 yaşında bir Amerikalı. Aynı zamanda eğitimli bir oyuncu ve senaryo yazarı. Filmogrofisini incelediğimde geçen yıl ülkemizde sinemalarda gösterilen 'The Cobbler' filmini izlemiş olduğunu gördüm. Spotlight, McCarthy'in izlediğim ikinci filmi. The Cobbler'i Adam Sandler'in ışığı ile izlemiştim. Bu film ise gazetecilikle ilgili ve tamamen farklı bir kulvarda.
Hayatın İçinden - The Station Agent (2003)
Misafir - The Visitor (2007)
Kazananlar Kulübü - Win Win (2011)
Şans Ayağıma Geldi - The Cobbler (2014) Konusu için tıklayınız 
           

Ayrıca Spotlight (2015) filminin bu yıl En iyi Film, En İyi Orijinal Senaryo Akademi Ödülü ve En İyi Yönetmen dalında Oscar'a aday olduğunu da hatırlatmak istiyorum. McCarthy en iyi yönetmen Oscar’ını almak için The Revenant, The Big Shorty, Mad Max: Fury Road ve Room filmlerinin yönetmenleri ile yarışacak.

Spotlight (2015) Filminin Konusu:

1976 yılında Boston'da bir karakolda, çocuk tacizi ile suçlanan rahip Geoghan, başsavcı yardımcısının gözetiminde ve Başpiskopos Law'ın çocukların annesiyle anlaşması sonucu olay mahkemeye yansıtılmadan serbest bırakılır.
2001 yılına gelinen filmde Boston Globe gazetesinin başına Miami'den bir editör gelir. Marty Baron ismindeki editörün dikkatini bir köşeyazısı çeker ve gazetenin içinde bulunan spotlight ekibini konuyu incelemesi için görevlendirir. Konu, rahip tarafından taciz edilen çocuklardır. Olayın araştırılmasındaki en büyük problem belgelerin mühürlü olmasıdır. Spotlight ekibindeki gazeteciler olayı farklı yönlerden araştırmaya başlarken, Aynı zamanda Yahudi olan Baron ise mührün kaldırılması için mahkemeye başvurulmasını sağlar. Mahkemeye gitmek demek, Katolik Kilisesi'ni dava etmek -hatta savaş açmak- anlamına gelmektedir. Kilit konumdaki evraklar konusunda en çok yardım ise Ermeni bir avukat olan Garabedian'dan gelecektir.


Spotlight (2015) Filmini İzledim, Yorumu:

Boston Globe gazetesi çok uzun süren bir araştırma sürecinden sonra 2002 yılında bir yazı dizisi yayınlamış. Pulitzer Ödülü aldıkları bu yazı dizisinde, gazetenin 'Spotlight' ismi verilen ekibi bir çocuk tacizi olayını araştırmaya başlamış fakat araştırdıkça olayın çok daha büyük boyutlarda olduğunu fark etmiş. Aslında yanlışın Katolik Kilisesi ile ilgili bir sistem sorunu olduğunu anlamışlar ve bunun üzerine gitmişler.
Filmin konu merkezi hiç değişmiyor. Film, başından alıp sonuna kadar ana karakterlerin özel hayatına çokta dokunmadan habere odaklanarak devam ediyor. Gazeteciler tanıklarla, mağdurlarla görüşüyor, mahkemelerle uğraşıyor, arşive inip sayfa sayfa araştırma yapıyorlar. Kütüphanelerin kapanış saatlerine kadar canla başla çalışıyorlar. Yıl 2001, Google'a bakamıyorlar yani. Bir yanda da diğer gazeteleri kolluyorlar ki yaptıkları haber daha değerli olsun.


Ekibe dâhil olan gazetecilerin hepsi Katolik. Kimisi hala inancını koruyor, kiliseye gidiyor. Kimi uzaklaşmış. Ama rahiplerin yaptıklarını açığa çıkarttıkça hepsi de olaydan etkileniyor. Etik olanı yapmak, gerçekleri ortaya çıkarmak ve halka duyurmak için geri adım atmadan çalışıyorlar. Kilisenin her yerde adamları var ve bir iki sahnede bizzat olayla uğraşmamaları gerektiği, Boston şehrinde yaşayanların inançları açısından iyi olmayacağı hususunu vurgulayarak tehditler yapılıyor. İşte bu noktada Katolik Kilisesinin kodamanlarının daha sert çıkışlar yapacağını, gazeteye ve gazetecilere saldırı olacağını düşünüyorsunuz. Tanıkları susturmak için işler çevrileceğini ve tehlikeli boyutlara tırmanacağını düşünüyorsunuz. Ama bu türlü bir yaptırım, bir şiddet gerçekleşmiyor.
Filmi izlerken gerçek bir olayın gelişmelerini izliyorsunuz. Beni merakta bırakan tek olay gazetenin içinde bir köstebek olabileceği idi. Filmin sonunda şaşırtıcı gelen bir cevapla karşılaştım. Final sahnesinde ise bu şaşırtan kişiliğin neler düşünüyor olabileceği aklımı kurcalamadı değil. Gerçekten yaşanmış bir olay olduğunu düşününce... Acı geldi.
Spotlight 2015 filminde en sevdiğim karaktere gelince; bu zat Ermeni avukat Garabedian. Garabedian karakterini sevdiğim oyunculardan olan Stanley Tucci canlandırmış. Olayın çözülmesinde kilit rol oynayan Tucci; temkinli, zeki, akıllı, insancıl, işi başından aşkın avukat rolünü başarıyla canlandırmış.


70'li yıllarda başlayan ve 2000'li yıllara kadar devam eden, Katolik dünyasını sarsan skandalla ilgili (haber Pulitzer ödülü almış) yapılan haber hakkında o yıllarda hiç bir şey duymamış olmak beni biraz şaşırttı. Ancak geçte olsa bilgi sahibi olmak açısından verimli bulduğum Spotlight filmini izlediğim için kendimi şanslı sayıyorum.
Devamını Oku »
Film Gündemi Copyright © 2019 Tüm Hakları Saklıdır...
Sayfa Başına Dön